28 Haziran 2009 Pazar

Seyahatname


Otuz yaşın üzerinde ve köyde çocukluğunu yaşamış pek çok insanın kara lastik ayakkabılı bir anısı var. Yıllarca köyde yaşayanlar için tek seçenekti. Kara lastik ayakkabının ne bağcıkları, ne de dikişleri var. Klasik modeli, üzerindeki kabartmalarıyla diğer ayakkabıları taklit ediyor. Bir adının Trabzon ayakkabısı olmasının nedeni, tarihinde gizleniyor. Kara lastik ayakkabının öyküsü, 1950'li yıllarda Trabzon'un Çaykara ilçesinde küçük bir ayakkabı atölyesinde başladı. O zamanlar inek derisinden yapılan ve çok sert olduğu için ayaklara zarar veren çarıklar giyiliyordu. Çaykara'nın Soğanlı Köyü'nden çalışmak için Rusya'ya gidenler, ayakkabıcılığı öğrenmişti. Onlardan biri olan Mustafa Gümüş, köyüne döndüğünde araba lastiklerinin içindeki şambriyelleri, dikip, yamayarak çarıktan çok daha rahat ayakkabılar yapıp satıyordu. Ayakkabılarının ünü kısa sürede yayıldı. Küçük lastik ayakkabı atölyeleri kuruldu.

Seyahatname



Şimdi bitmeli/yim biliyorum..
Bir kutu çikolota alıp ellerimize,
Hiç uğramadığımız bir köyün çocuklarına dağıtmak hepsini.
Sonra senin rüzgarlı tepede buluşmak seninle..
Sırtımızı denize döndürüp,
Bir ağacın gölgesinde düşlemek kollarımızdaki ölümü..
Ve sonra yürümek çırılçıplak denizi..
Korkmadan...
Acıya sığınmadan..
Bulutlara uzanmak öylece...

Seyahatname



Yaylanın yakışıklısı

Seyahatname



yayla pazarı

beşik ana kucağından sonraki kucaktır ve hayata bir başlangıçtır. Yüzyıllar boyu güzel yurdumuzun her köşesinde anneler yavrularını Anadolu’nun bu eşsiz kültürel mirasının bir yansıması olan beşiklerde sallayıp ninnileriyle büyüttü. Belki de bu ilk gelgitlerle hayatın ritmine alıştırdı. Böylece her bir beşiğin misafiri yarınları kurdu” dedi.

Seyahatname



Yıllar önceydi. Sanırım mevsim ikinci karları yağıyordu. Babam dükkandan yeni gelmiş, yemeğini yemiş, gazetesini okumuş sedirde kestirmek üzereyken, meyveler belirdi annemin elinde. Tabiiki portakal ve mandalina.. Kabukları bile ziyan olmazdı, birazcık kurutulurdu kuzine üzerinde ve kokusu odaya yayılırdı bir tütsü gibi. Hâlâ bu koku burnumda tüter durur. Babam, itinalı bir şekilde soyardı portakalı. Sonrada dilimlerine ayırır; bir bana, birer tane kardeşlerime ve bir de kendisine ikram ederek, sevinçle, güle oynaya konuşa koklaya yerdik bu nimeti. Rabbimizin nimeti ne yaz ne kış eksilmiyordu sofralardan. Nimeti Gönderene şükürler ederdik. Kimi zaman usulca, kimi zaman seslice…

Camdan dışarısını seyretmek ne çok önemliydi benim için. Özellikle Ramazandaki davulcunun ve bir de bozacının sesini merak ederdim en çok. Karanlığı delen seslerdi bunlar ve uzaklardan, karanlığın içinden gelen dostça seslenişlerdi. Üşür müydü bu adamlar, ne satar, ne kazanırlardı? Ayakkabıları sağlam mıydı? Bu soğukta bu karda kışta kıyamette sırtlarında bir paltoları var mıydı acaba? Bunları o zaman düşünür müydüm böyle inceden inceye, yoksa öylesine gelip geçermiydi birbir ardı sıra düşünceler... Ama camdan onlara el sallamak arzum kesindi. O karanlıkların içinden önce bir seda, sonra bir karaltı gölge gibi gelip geçen insanlara..

Yazar : Selim Gündüzalp

29.05.2009 tarihinde
http://www.zaferdergisi.com/print/?makale=1293
adresinden alınmıştır.

Seyahatname



Geldi geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi şol göz yumup açmış gibi

Seyahatname



Kulakkaya yaylasında Sarı çiçekli orman gülü
4 m’ye kadar boy yapan, kışın yaprağını döken, sık dallı bir çalıdır. Sürgünlere çok sıralı sarmal dizilmiş olan yapraklar yumurtamsı, geniş ters mızrak biçimde olup ayanın kenarı kirpikli ve ince dişli, her iki yüzü de tüylüdür. Yapraklanmadan önce açan sarı renkli çiçekler keskin kokulu olup 5 cm çapındadır. Bileşik salkım halindeki çiçek kurulları sürgün uçlarında yer alır.

Orta ve Doğu Avrupa, Türkiye ve Kafkasya’da yayılış gösterir. Çiçekleri ve sonbaharda kırmızı renk alan yapraklarından dolayı parklarla bahçelerde yetiştirilir.

Seyahatname



En çok size benzerim
Başı dumanlı dağlar
Benim de üzerime
Böyle bulutlar konar

Seyahatname

Seyahatname



yayla çiçeği

Seyahatname



Kulakkaya yaylasından

Seyahatname

24 Haziran 2009 Çarşamba

Seyahatname



Bektaş Yaylasının pazarında yayla çileği

Seyahatname




Yaylada çocuklarla çocuk olmak ; yere resmettikleri benim

Seyahatname




Yaylaların zirvesi yabani kekikle dolu. Bu kekikle beslenen hayvanların etleri çok lezzetli oluyor.

Seyahatname



Bektaş Yaylası Giresun'un Dereli ilçesine bağlıdır. Kulakkaya Yaylası, Melikli Obası Yaylası, Kurttepe mevkii ve Alçakbel Orman İçi Piknik Alanı'nın bir araya gelmesi ile oluşan bütüne verilen addır. Bektaş Yaylası 1600 metre yükseklikte, Giresun il merkezine (en kısa yoldan) 56 km uzaklıktadır. Yörede uzun yıllardır elektrik, su ve telefon gibi altyapı hizmetleri vardır. Yaz aylarında (genelde yerli) bir çok turist çeken yaylada, 80 yatak kapasiteli, iki yıldızlı bir de otel vardır. Kurttepe mevkiinde kayak yapmaya uygun doğal alan vardır. Yaylanın havası ve suları çok soğuktur. Yaz aylarında bile soba yakmak bir zorunluluktur. Hava genelde sislidir fakat havanın açık olduğu zamanlarda oluşan doğa harikası vadilere çöken bulutlar inanılmaz güzel manzaralar yaratır. 30 Haziran 1 Temmuz tarihlerinde yaylanın geleneksel hâle gelmiş şenliği kutlanır. Yaylada haraketlenme karların erimeye başladığı Mayıs aylarında başlar ve yaklaşık Ekim ayına kadar yerleşme vardır. Yılın kalan zamanlarında ise yaylada devletin görevlendirdiği bekçiden başka hiç kimse yaşamaz. Tüm ulaşım yollarının karla kapalı olduğu bu dönemde yaylaya ulaşmak için bir yol bulunmaz.

Seyahatname



Yaylaların serin ve insanı dinç tutan temiz havasını çok severim.Hele birde yaylada gece geçirmek daha daha güzel.Ömrünüzde hiç olmazsa bir kere yaylada güne uyanmayı deneyin derim.İşte o konaklamalardan birinde gece yarısına kadar süren bir sohbete eşlik eden şömine

Seyahatname



Bektaş Yaylası

2. 000 m. yükseklikte bulunan yayla ağaç yetişme sınırı üzerindedir. Yol üzerinde bulunan Despot kayası ve Gelin kayası birer doğa harikasıdır. Bektaş yaylasının 1 km. doğusundaki Kurttepe mevkii, kışın kayak yapmaya uygundur.

Elektrik, su, PTT gibi altyapıya sahip olan yaylada; bakkal, kasap, fırın ve kır kahveleri bulunmaktadır.

Seyahatname



Kulakkaya Yaylası

1. 500 m. rakımlı yayla doğal botanik parkı özelliği taşımaktadır. Tamamen bakir durumdadır.

Seyahatname




Kulakkaya Yaylası, doğal güzelliklerinin yanı sıra ormanlarla kaplı dağların eteğinde kurulu, otantik özellikleriyle eşsiz zümrüt gibi. Kulakkaya adeta yeryüzünün cennet köşelerinden biri durumunda. Kulakkaya Yaylası bu kadar güzelliğe rağmen adeta keşfedilmeyi bekliyor. Yüzyıllardır insanlardan saklı kalmış. Kulakkaya'yı tanıtarak bu eşsiz güzellikleri tüm dünya insanlarıyla paylaşmak arzusundayım.

Seyahatname



Yayla yolları dumanlı olur. Boranlı olur. Karışık olur! Hele yolu bilmeyenler için. Garipler için, zor olur. Gözgözü görmez dumanlı yayla yollarında. Gurbetliğin burukluğu, bir yandan; sıla özlemi bir yandan.

Seyahatname



Kulakkaya Yaylası

Giresun'a yaklaşık 45 km. mesafede bulunan yayla, 1500 rakımında ve ilginç doğa güzelliklerine sahip, Giresun'un eskiden beri en çok bilinen ve gidilen yaylasıdır.
Yol üzerinde bulunan Desput Kayası ve suyu, doğal güzelliklere sahip Erimez mevkii, Gelin Kayası ayrı birer ilgi odağıdır. Alçakbel Orman içi piknik alanında günübirlik rekreasyon imkanı, hemen yakınındaki Yavuzkemal beldesinde de her türlü alışveriş hizmeti bulunmaktadır.

Alçakbel Ormaniçi Piknik Alanında günübirlik rekreasyon imkanı hemen yakınındaki Yavuzkemal Bucağında da her türlü alış-veriş hizmeti bulunmaktadır.

Kulakkaya; Kümbet ve Bektaş yaylalarına oranla, hem daha düşük rakımı ve dolayısıyla daha uzun mevsimi, hem de kolay ulaşım mesafesinde bulunması nedenleri ile günübirlik rekreasyon amacıyla daha yoğun bir kullanım talebi altında kalmaktadır. Bu nedenle, yaylada günübirlik rekreasyon tesislerinin ve kamp imkanlarının geliştirilmesi yararlı olacaktır.

22 Haziran 2009 Pazartesi

Seyahatname






Hanımlara yönelik eğitim seminerden bir tanesi daha 19 Haziran 2009 Cuma günü yapıldı. Bulancak Otogar Düğün Salonunda gerçekleştirilen seminere derneğimiz üyeleri ve erkek üyelerimizin eşleri katıldılar. Ailenin ve toplumun temel taşı olan hanımlarımız, gelecek nesillerin yetişmesinde ve şekillenmesinde en önemli güçtür. Onların eğitimli olması, geleceğimizin daha sağlam ve güvenli oluşmasını sağlayacaktır. Toplumunun ve ailesinin geleceğine önem verenlerin mutlaka kadın eğitimine de önem vermeleri kaçınılmaz bir gerçektir. Bu gerçekten hareket eden Derneğimiz, üçüncüsünü gerçekleştirdiği hanımlara yönelik eğitim faaliyetlerini sürdürecektir.


İlçemize misafir olarak ikinci kez gelen Şengül Hanım, konferans sonrası bir dizi ziyaretlerde bulundular. 20 Haziran 2009 Cumartesi sabah saatlerinde ilçemizin kanaat önderlerinden Nuri Hoca Efendiyi de ziyaret etmiştir. Daha sonra Derneğimiz üye ve sevenlerinin katıldığı Dereli Alçakbel Yaylasında düzenlenen pikniğe de katılan Şengül Hanım, aynı gün akşam Dernek Yönetimi ve Hanımlar Komisyonu Üyeleriyle Alçakbel Yaylası Orman İşletme Tesislerinde konakladılar.

Tesislerde Dernek Yönetimi ve Hanım Üyelerle bir toplantı yapan Şengül YİĞİT hanımefendi, taşrada bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarının yapabileceği özgün proje ve çalışmalar hakkında bilgi verdi.



Dernek Yönetimi olarak Öncelikle, İstanbul’dan ilçemize gelerek hanım üyelerimize, çocuklarımıza ve bizlere kalıcı ve etkili eğitim seminerleri vermiş olan Şengül YİĞİT kardeşimize, seminerlerimize ve pikniğimize katılan bütün üye ve yakınlarına teşekkür eder, şükranlarımızı sunarız.



Bulancak Ab-ı Hayat Derneği

Seyahatname



Güzel Anadolu'mdan haberler

Bulancak Ab-ı Hayat Derneği üye, eş ve yakınlarıyla 20-21 Haziran 2009 tarihleri arasında Dereli Alçakbel Yaylasında 2 günlük bir piknik düzenlemiştir. İlk gün çok sayıda üye ve yakınlarının katıldığı piknikte renkli görüntüler ortaya çıkarken kadın-erkek çocuk herkes gönlünce eğlenmişlerdir.

Üye ve yakınlarının birbirlerini daha yakından tanımalrı, kaynaşmaları, eğlenmeleri ve dinlenmeleri amacıyla düzenlenen pikniğimize katılımın oldukça yüksek olduğu gözlendi.

Cumartesi günü akşamı Orman İşletme Müdürlüğünün dinlenme tesislerinde konaklayan Derneğimiz Yönetim Kurulu üye ve eşleri ile STK Uzmanı Şengül YİĞİT hanımla Sivil Toplum Kuruluşu çalışma esas ve usulleri hakkında karşılıklı fikir alış verişinde bulunmuşlardır.

Pikniğimize katılarak aramızda bulunan bütün üye ve misafirlerimize canu gönülden teşekkür eder, başka başka programlarda buluşmak dileğimizle.