28 Ağustos 2008 Perşembe

İSTANBUL



Büyükada'nın tarihi iskele binasından çıkar çıkmaz karşınıza çıkan restoran, kafe ve birbirinden leziz çeşitleriyle dondurmacılar başınızı döndürüyor. Bisikletleriyle dolaşan cıvıl cıvıl insanlar, kediler-köpekler ve elbette martılarıyla ada, sizi çoşkulu bir şekilde bağrına basıyor.

Büyükada'nın temiz havasının insanı hemen etkilediğini söylemeliyiz. Bu nedenle tura başlamadan önce saat kulesinin hemen solunda yer alan Café Pasticceria'da yapacağınız mükellef bir kahvaltı sizi yaşayacaklarınıza hazırlayacaktır. Kahvaltınızı yaparken adayı, hemen ilerinizde yer alan faytonlarla mı yoksa kiralanan bisikletlerle mi dolaşacağınıza karar vermiş olursunuz.

Biz, Büyükada'dan bugüne kadar sadece askerliği için ayrılmış olan, 70’li yaşlarındaki Mustafa Çınar'ın eşliğinde faytonla Maden Mahellesi'nden başladık turumuza.

Hiç yorum yok: