3 Temmuz 2008 Perşembe

MÜBAREK GÜNLER



ALLAHIM!


RECEB VE ŞABAN AYINI BİZE MÜBAREK KIL VE BİZİ RAMAZANA KAVUŞTUR!


Üç aylar ve içinde barındırdığı özel geceler, Allah’ın rahmetinin müminlere bol bol ikram edildiği, mağfiretinin, lütuf ve kereminin üzerimize sağnak sağnak yağdığı zaman dilimleridir. Zira bu günlerde kalpler aynı duygu etrafında birleşip çarpar, eller aynı düşüncelerle semaya açılır, gözlerden aynı hissiyatın yaşları süzülürken, dillerden dua ve tespihler aynı aşkla dökülür. Ayrıca bu aylar, durup düşünmenin, geçip giden zamanın değerini idrak etmenin ve daha iyi değerlendirmenin çaba ve imkanlarını sunmaktadır bizlere. Günlük hayatın koşuşturması ve yoğun temposu içinde insan, zaman zaman gönül alemine nazar kılma ve içe doğru bir yönelişi yaşama ihtiyacı duymaktadır. İşte bu mübarek gün ve geceler böyle bir deruni muhasebeye de vesile olurlar.
İman, insanın iç aleminden başlayıp hayatının her alanını aydınlatan bir hakikat bilgisidir, bir bağlanıştır. İman, bu dünyada yalnızlığının ve faniliğinin sürekli farkında olan, fakat bu derin hakikatı göz ardı etmeye de uğraşan insanı Yüce Yaratana bağlayan ve ona hayatın nihai anlamını kavratan bir güçtür. Namaz, oruç, zekat, hac, dua ve Allah’ı anma gibi ibadetler ise bu bağlantıyı canlı tutarlar. Giderek yalnızlaşan, maddi imkanı artmasına rağmen ruhi yönelişlerini yitiren günümüz insanına bir diriliş fırsatıdır üç aylar ve kandiller. Dinî hayatımıza olumlu anlamda yeni bir heyecan, canlılık ve ivme kazandıracak olan bu mübarek ay ve geceler, Yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, vatanımıza, milletimize ve tüm insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızın olduğunu bir kez daha bizlere hatırlatmakta, yanlış ve kusurlarımızdan dönmemize vesile olmaktadır.
İnsan bir taraftan saygın, üstün hasletlerle donatılmış, diğer taraftan da pek çok zaaf ve kusuru bulunan bir varlıktır. Madde ve mânâ arasındaki dengenin madde lehine bozulduğu, dünyevileşen insani ilişkilerin ve değer ölçütlerinin hepimizi olumsuz yönde etkilediği zamanlarda, insanın ruhunu derin kırılmalardan ve acılardan koruyabilmek için, manen yükselirken öz eleştiriye her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. İlahi rahmete fazlasıyla mazhar olan bu mübarek gün ve gecelerde kendimizi sorgulamaya ve dinin manevi ikliminde gönül huzuru, istikamet ve öz güven kazanmaya, ihtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak kalmaya ihtiyacımız daha da artmaktadır. Öyleyse bu mübarek zaman dilimini fırsat bilerek, aramızdaki çekişmeleri ve kırgınlıkları, şahsi menfaat hesaplarını bir tarafa bırakıp, Yüce Dinimiz’in bizden istediği, sevgi, saygı ve hoşgörü ortamının kurulmasına, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin güçlenmesine, insanî ve ahlâkî meziyetlerin yaygınlaşmasına gayret gösterelim.
Bu duygu ve düşüncelerle, Regaib kandilini ve üç aylarını tebrik ediyor, milletçe birlik ve beraberlik içinde daha nice kandillere kavuşmayı, bütün İslam aleminin ve insanlığın barış ve huzur içinde olmasını Cenâb-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Hiç yorum yok: